Aşık Paşa’nın tezkiresi var mı?
Türkçenin yanı sıra Arapça ve Farsça’yı da akıcı bir şekilde konuşan Âşık Çelebi, klasik tür edebiyatının en önemli ve güvenilir kaynaklarından biri sayılan biyografileriyle gerçek şöhretine kavuşmuştur. Eser, anılarında kullandığı sıra dışı nesir tarzıyla da dikkat çekmektedir.
Meşairü Ş Şuara edebi türü nedir?
Meşâirü’ş-şuarâ (Osmanlıca: مشاعر الشعراء), Âşık Çelebi’nin önde gelen Türk yazarları üzerine yazdığı bir risaledir.
Tezkire yazarları kimlerdir?
Bu çalışmada 16. yüzyılda yazılmış yedi şair biyografisi – Sehî Bey, Latîfî, Âşık Çelebi, Hasan Çelebi, Ahdî, Beyânî ve Gelibolulu Âlî – tek tek taranmış; bu biyografilerin yazarları tespit edilmiş, tespit edilen yazarların biyografileri verilmiş ve analizler bu biyografiler üzerinden yapılmıştır.
Âşık Paşa’nın eserleri nelerdir?
Eserleri: Garibnâme: Kimya ile ilgili 12.000 beyitten oluşan ahlaki, tasavvufi, didaktik bir eserdir.
Türk edebiyatında ilk tezkire kime aittir?
Türk Edebiyatında Tezkire Türk edebiyatında ilk tezkire, 461 harften oluşan Ali Şir Nevaî’nin Mecâlisü’n-Nefâis adlı eseridir ve tezkire yazım geleneği bu eser üzerine kurulmuştur.
Aşık Çelebi hangi dönem?
Âşık Çelebi’nin (926/1520-979/1572) şair biyografileri. Tezkire daha çok Âşık Çelebi Tezkiresi, Tezkire-i Âşık Çelebi olarak bilinse de asıl adı Meşâ’irüş-şu’arâ (Şairlerin İşaretleri, Şairlerin Dinlenme Yerleri)’dir. Eser 976/1568-69 yılında tamamlanarak dönemin padişahı II. Selim’e (1524-1574) hediye edilmiştir.
16 yy tezkireleri nelerdir?
Bu çalışmada 16. yüzyılda yazılmış yedi şair biyografisi – Sehî Bey, Latîfî, Âşık Çelebi, Hasan Çelebi, Ahdî, Beyânî ve Gelibolulu Âlî – tek tek taranmış; bu biyografilerin yazarları tespit edilmiş, tespit edilen yazarların biyografileri verilmiş ve analizler bu biyografiler üzerinden yapılmıştır.
Tezkire edebi türü nedir?
Tezkire, Arapça bir kelime olup hafızayı canlandıran bir şey anlamına gelir. Şair biyografileri, şairlerin biyografik eserleridir ve edebiyat tarihimizin vazgeçilmez kaynaklarıdır. İlk örnekleri Arap edebiyatında bulunan türün birçok örneğine, Fars ve Türk edebiyatında da rastlanır.
Tezkiretü Ş Şuara kimin?
TEZKİRETÜ’Ş-ŞUARÂ VE TABSİRATÜ’N-NUZAMÂ (LATÎFÎ), Edirneli Sehî Bey’in (1538) tezkiresinden sonra Anadolu’da yazılan ikinci tezkiredir.
Meşairü Ş Şuara kimin eseri?
Âşık Çelebi’nin en önemli eseri Meşâirü’ş-şuarâ adlı anılarıdır. Eser 1568 yılında tamamlanmıştır. Meşâirü’ş-Şuara 426 şairin giriş ve biyografilerinden oluşmaktadır. Âşık Çelebi anılarını kendine özgü bir üslupla yazmıştır.
Âşık Paşa hangi tür şiir?
Âşık Paşa’nın Mesnevi nazım şekliyle yazdığı tasavvuf eseri. Bu çalışma; Garîb-nâme, Dîvân-ı Âşık Paşa, Ma’ârif-nâme, Muhammediye ve Genç-nâme adlarıyla bilinmektedir.
Âşık Paşa neyin temsilcisi?
Sufi kişilik. Âşık Paşa, kurucusu Baba İlyas-ı Horasani olan geniş ve nüfuzlu bir şeyh ailesinin 14. oğludur. Yüzyılın ilk yarısının en önemli temsilcisidir. O dönemde Anadolu’da Vefâiyye tarikatının başı olarak tanınmış bir sufi olduğu kesindir.
Garipname mesnevi mi?
Garib-nâme, Âşık Paşa’nın 1330 yılında Mesnevi tarzında yazdığı büyük bir eserdir. Bu eser Türk dili ve edebiyatı açısından çok değerli bir eserdir.
Tezkire şairi kimdir?
Eser, Teẕkiretü’n-nisâ adıyla da bilinmektedir. Türk edebiyatında şair biyografileri yazma geleneği, 15. yüzyılda Çağatay yöresinde Ali Şir Nevaî’nin yazdığı Mecâlisü’n-Nefâis ve Anadolu coğrafyasında Sehi Bey’in yazdığı Heşt Behişt ile başlayarak yüzyıllar boyunca kesintisiz devam etmiştir.
Âşık Paşa divanı var mı?
Âşık Paşa’nın Mesnevi nazım şekliyle yazdığı tasavvuf eseri. Bu çalışma; Garîb-nâme, Dîvân-ı Âşık Paşa, Ma’ârif-nâme, Muhammediye ve Genç-nâme adlarıyla bilinmektedir.
Tezkire kimin eseri Divan?
TEZKİRE-İ MECÂLİS-İ ŞU’ARÂ-YI RUM (GARîBÎ) Garîbî’nin Anadolu sahası şairlerini konu edinen ve bu alanda ilk sayılan eseridir.
Ahmet Paşa’nın eserleri nelerdir?
Ahmed Paşa, kasidelerini genellikle padişahlar, şehzadeler ve tarikat büyükleri adına yazmıştır: 12 kasidesi Fatih Sultan Mehmed’e, 11 kasidesi Sultan Bâyezîd’e, 2 kasidesi Cem Sultan’a, 2 kasidesi Şeyh Vefâ’ya, 1 kasidesi Şeyh Tâceddîn’e yazılmıştır. Üç kasidenin kime gönderildiği bilinmemektedir.